Yabancı hakem kararlarının Türkiye’de tanınması ve tenfizi, uluslararası ticaretin ve yabancı yatırımın gelişmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Bu süreç, Türk Hukuku’nda
Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (“MÖHUK”), Milletlerarası Tahkim Kanunu (“Kanun”) madde 50 ila 63 arasında ve Türkiye’nin katıldığı Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki 10 Haziran 1958 Tarihli New York Sözleşmesi (“Sözleşme”) gibi uluslararası anlaşmalar çerçevesinde düzenlenmiştir.
1. GİRİŞ
Tanıma ve tenfiz esasen yabancı unsurlu kararların Türk hukuku tarafından kabul edilmesini ve Türkiye’de icra edilmesini sağlar. Yabancı mahkeme verilen her kararın Türkiye’de uygulanabilmesi için tanıma ve tenfiz usulünün tamamlanması gerekir. Tanıma ve tenfiz kararı kural olarak mahkemelerce verilebilir. Ancak boşanma kararları bakımından istisna olarak 2017 tarihinden itibaren idari makamlar da tanıma tenfiz için yetkili kılınmıştır.
Sözleşme’nin 1. maddesine göre sözleşme tanıma ve tenfiz istenen devletten başka devlette verilmiş hakem kararlarını kapsamaktadır.
Türkiye’nin koyduğu çekinceden dolayı sadece ticari uyuşmazlıklara ve anlaşmaya taraf olan ülkelerden verilen hakem kararlarının tanınması ve tenfizinde Sözleşme uygulama alanı bulacaktır.
2. YABANCI HAKEM
KARARLARININ TANINMASI VE TENFİZİ USULÜ
a. Görevli ve Yetkili Mahkeme
Yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizinde görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Görev kamu düzeninden olup davanın her aşamasında re’sen gözetilir. Ancak tanınması ve tenfizi istenen yabancı hakem kararı ticari bir uyuşmazlığa dayanıyorsa Yargıtay Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu kabul etmektedir.1
Yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizinde yetkili mahkeme, tarafların yazılı olarak kararlaştırdıkları yerdeki mahkemedir. Taraflar arasında böyle bir sözleşme yoksa yetkili
mahkeme davalının Türkiye’deki yerleşim yeri, yerleşim yeri yoksa sakini olduğu yer mahkemesi, sakini olduğu yer de yoksa davalının icraya konu teşkil edebilecek mallarının bulunduğu yer mahkemesidir. Davalının Türkiye’de icraya konu edilebilecek malları yoksa Türk mahkemeleri yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi konusunda yetkisiz olacaktır.
Yetkinin kesin olmadığı durumlarda mahkeme yetki itirazını re’sen gözetmez. Davalının cevap süresi içinde yetki ilk itirazında bulunması gerekir.
b. Tanıma ve Tenfiz Başvurusu
Yabancı hakem kararının tanınmasını ve tenfizini isteyen taraf görevli ve yetkili mahkemeye bir dilekçe ile başvurur.
MÖHUK madde 61’e göre dilekçeye ek olarak eklenmesi gereken belgeler vardır. Bunlar;
i. Tahkim sözleşmesi veya şartının, aslı yahut usulüne göre onanmış örneği
ii. Hakem kararının usulen kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış veya taraflar için bağlayıcılık kazanmış aslı veya usulüne göre onanmış örneği,
iii. Yukarıda sayılan belgelerin tercüme edilmiş ve usulen onanmış örnekleridir.
Yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi sürecinde, kararın Türkçe’ye çevrilmesi gereklidir. Bu çeviri, kararın anlaşılabilirliğini ve yasal geçerliliğini sağlamak amacıyla yapılır. Çevirinin doğru ve eksiksiz olması önemlidir. Hakem kararlarının çevirisi yeminli tercümanlar tarafından yapılmalıdır.
c. Başvuruda Alınacak Harç
Yabancı hakem kararlarının tenfizinde tenfiz isteyen taraftan alınacak olan harç çeşidi öğretide tartışmalı olup Yargıtay kararlarında ise değişiklik göstermektedir. Nitekim Yargıtay’ın 19. HD. 15.9.2009 Tarih ve 5700/8256 sayılı kararında “yabancı hakem kararlarının tenfizine ilişkin mahkeme kararından hakem kararının mahiyetine göre (Türk hakem kararları gibi) karar ve ilam harcı alınır. Bu durumda yabancı hakem kararının tenfizini isteyen taraftan başvurma harcı ve nisbi harca tabi davalarda nispi karar ve ilam harcı alınır. Somut olayda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2019 yılında vermis olduğu kararı ise karar “Türkiye’de verilen hakem kararlarında nispi harç alınmayacağı düzenlenmiş olduğuna göre yabancı hakem kararının tenfizi davalarında da nispi harç alınmayacağının kabulü gerekmektedir. Ancak, bu düzenleme nispi harca ilişkin olduğundan maktu harç alınacaktır” hükmüne yer vermiştir. Yine Newyork Sözleşmesinin 3. Maddesi Âkit devletlerden her biri hakem kararlarının muteberliğini tanıyacak ve bunların öne sürüldüğü memlekette yürürlükte olan usul kaideleri gereğince aşağıdaki maddelerde yazılı şartlar dairesinde icrasını temin edecektir, tabu sözleşmenin şümulü içine giren hakem kararlarının tanınması ve icrası için millî hakem kararlarınınkine nispetle ne oldukça daha ağır şartlar yüklenecek ne de daha yüksek adlî harçlar alınacaktır.” hükmüne havidir.
d. Yabancılık Teminatı
Tanıma/Tenfiz davasında tanıma ve tenfiz talebinde bulunan davacı yabancı ise MÖHUK madde 48’e göre Türkiye’de mutat meskeni bulunmayan Türk vatandaşı ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 84. Maddesine göre teminat göstermek zorundadır. Davacının ikametgahının bulunduğu veya vatandaşı olduğu ülke ile Türkiye arasında teminattan muafiyet konusunda iki veya çok taraflı anlaşma mevcut ise davacı teminattan muaf olacaktır.
e. Dava İncelemesinin Kapsamı
Sözleşme’de ve MÖHUK’da mahkemelerin yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi davalarında işin esasına giremeyeceği kabul edilmiştir. Yargıtay kararlarında da tenfiz mahkemesinin hakem kararının esasına ilişkin hususlarda inceleme yapamayacağı belirtilmektedir.2 Tenfiz talebini inceleyen mahkeme tenfiz talebinin reddini gerektiren hususlar yönünden inceleme yapacaktır.
3. TANIMA VE TENFİZİN KOŞULLARI
▪ Tenfizi istenen kararın yabancı hakem kararı olması gerekir.
▪ Hakem kararının kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış, temyize konu olmamış veya iptal edilmemiş olması gerekir.
▪ Taraflar arasında geçerli bir tahkim anlaşması bulunmalıdır. Taraflar arasında kurulmuş olan sözleşmede tahkime şartına ilişkin bir madde bulunması da yeterlidir.
▪ Yabancı hakem kararının aleyhine tanınması veya tenfizi istenen tarafın hakem tayininden haberdar edilmiş olması veya başka bir sebep yüzünden iddia ve müdafaa vasıtalarını ikame etmek imkânından mahrum edilmemiş olması gerekir.
▪ Uyuşmazlık tenfiz devletinin hukukuna göre tahkime elverişli bulunmalıdır.
▪ Hakem kararı tenfiz devletinin kamu düzenine aykırı olmamalıdır.
4. SONUÇ
Yabancı hakem veya mahkeme kararlarının verildiğinden başka bir ülkede sonuç ve etki doğurması için bu kararın o ülkede tanınması ve tenfizi gerekmektedir. Tanıma ve tenfiz kendine özgü ve kritik usuli süreçlere haiz bir işlem olup yabancı kararın uygulanabilmesi açısından hayati önem taşır.