A. GİRİŞ
Uyuşturucu maddeler olarak bilinen eroin, kokain, morfin, esrar ve bonzai, insanların sağlığını ciddi şekilde tehdit eden ve sadece kullanıcıları değil, aynı zamanda aileler ve toplum sağlığı üzerinde de olumsuz etkiler yaratan maddelerdir. Dolayısıyla bu maddeler, bireylerin yanı sıra toplumun düzenini de bozarak geniş çaplı zararlar doğurmaktadır. Bu kapsamda, devletçilik ilkesinden hareketle, Türk Ceza Kanunu’nda (“TCK”) uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti, “kamu sağlığına karşı suçlar” kategorisinde ele alınmıştır. İlgili suça iştirak etmek ve yardım etmek ise TCK’de farklı sonuçlara bağlanmıştır. İşbu makale kapsamında, ilgili suça iştirak ve yardım TCK’nin 39’uncu ve 188’inci maddeleri uyarınca incelenecek; bu kavramlar arasındaki ayrım Yargıtay kararları ışığında değerlendirilecektir.
Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti TCK’nin 188’inci maddesinde suç olarak kabul edilmiş olup ilgili maddenin 3’üncü fıkrasında bu suça sebebiyet verecek davranışlar sayılmıştır. Bu davranışlar aşağıdaki gibidir. Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri:
● ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satmak,
1
● satışa arz etmek,
● başkalarına vermek,
● sevk etmek,
● nakletmek,
● depolamak,
● satın almak,
● kabul etmek,
● bulundurmak
Yukarıdaki davranışlardan herhangi birinin yapılması sonucunda uyuşturucu madde ticareti suçu işlenmiş olur. Ancak, suçun failinin fail olarak nitelendirilebilmesi için, bu tür fiillere ortak bir hakimiyetle, iştirak etme isteğiyle dahil olması gerekir. Kişi sadece bu fillerin gerçekleştirilmesini kolaylaştırıyor ise suça yardım etme hükümlerine tabi olmaktadır. Aşağıda suça yardım ve iştirak kavramları arasındaki ayrım ele alınacaktır.
B. SUÇA YARDIM VE İŞTİRAK
Yardım etme kurumu TCK’nin 39’uncu maddesinde düzenlenmiştir. Bu kapsamda, ilgili maddede yardım etmenin çeşitli şekillerde olabileceği hüküm altına alınmıştır. Aşağıda belirtilen haller suça yardım etmek olarak nitelendirilmektedir.
● Suç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek,
● Suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak,
● Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak.
Yukarıdakiler ışığında, uyuşturucu madde ticaretinde yardım etme suçunun oluşması için TCK’nın 188’inci maddesinin 3’üncü fıkrasında yer verilen faaliyetlere yardım gerekmektedir. Suça yardım, maddi ve manevi yardım olarak ikiye ayrılır. Araçları sağlamak, yardım ederek icrasını kolaylaştırmak fiilleri maddi yardım kapsamındayken suça teşvik etmek, sonrasında yardım edeceğini vadetmek, yol göstermek şeklinde
2
fiiller suça manevi yardım etmek olarak nitelendirilmektedir. Suça yardım etmenin cezası ise 39’uncu maddenin ilk fıkrasında işlenen suçun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirmesi halinde, on beş yıldan yirmi yıla; müebbet hapis cezasını gerektirmesi halinde, on yıldan on beş yıla kadar hapis cezası olacak şekilde düzenlenmiştir. İlaveten, diğer hallerde ise cezanın yarısının indirileceği ancak, bu durumda verilecek cezanın sekiz yılı geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır
Öte yandan, suça iştirak etme fiili ise çeşitli unsurları içermektedir. Bu unsurlar aşağıda sayılmıştır:
● Faillerin birden çok olması
● Suça katılma kastı
● Üzerinde anlaşılan suçun aynı olması
● İşlenilmesine karar verilen suçun icrasına başlanılması
Dolayısıyla, uyuşturucu madde ticareti kapsamında suçlunun yardım eden mi yoksa suça iştirak eden mi olduğu ayrımı önem teşkil etmektedir çünkü TCK’nin 188’inci maddesinin 5’inci fıkrası gereğince suçun üç ve daha fazla kişiyle işlenmesi durumunda cezanın yarı oranında artırılacağı veya örgüt faaliyeti kapsamındaysa bir kat artırılacağı ifade edilmiştir. Bu noktada, kişinin uyuşturucu madde ticareti suçunun faili mi olduğu yoksa sadece yardım mı ettiği ayrımına varılması önem taşımaktadır. Yardım eden sıfatını bulunduran kişiler uyuşturucu madde ticareti suçunun faili olmadığından TCK’nin 188’inci maddesinin 5’inci fıkrasının kapsamına girmeyecek ve dolayısıyla ilgili suça ilişkin ceza, ilgili madde uyarınca artırılmayacaktır.
Uyuşturucu madde ticareti davranışlarından olan uyuşturucu naklinde ve sevkinde uyuşturucu madde ticareti suçu ve yardım etme suçu farklı şekillerde ortaya çıkmaktadır. Ancak hem nakil hem sevk TCK’nin 188’inci maddesinin 3’üncü fıkrasında düzenlenmiş olup aynı yaptırıma bağlanmıştır. Nakil ve sevk davranışlarının yapılmasını kolaylaştırmak için yardım etmek ise farklı sonuçlar doğurmaktadır. TCK’nin gerekçesinde yer alan sevk ve nakil davranışlarına ilişkin tanımlar mercek altına alındığında, sevk etme davranışının “bir kimsenin, maliki veya zilyedi olduğu uyuşturucu maddeyi kullanma dışında bir amaçla bir yerden başka bir yere, bir başkası aracılığıyla göndermesi” olduğu görülmektedir. Bu kapsamda, posta veya kargo yolu
3
ile maddenin gönderilmesi de sevk olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla; sevk etme davranışında ilgili uyuşturucu maddeyi kişinin kendisinin taşımadığı, bir yerden başka bir yere gönderdiği görülmektedir. Nakletme davranışı ise bir kimsenin kendisine veya başkasına ait uyuşturucu maddeyi kullanma amacı dışındaki bir amaçla, bulunduğu yerden başka bir yere götürmesi, taşımasıdır. Nakleden, sevk edenden farklı olarak, maddeyi bizzat veya adamları aracılığıyla götüren kişidir. Sonuç olarak Kanun’da sevk ve nakil davranışları bakımından fark, götürme açısından gözetilmiştir. Nakil davranışında kişi ilgili uyuşturucu maddeyi bizzat kendisi götürmekte ya da adamlarına taşıtmaktayken, sevk etme davranışında bir başkası aracılığıyla göndermektedir.
Öte yandan, uyuşturucu madde naklinde yardım ise genel hatlarıyla ilgili suçu işlemeye teşvik etmek, suçun nasıl işleneceği hakkında rehberlik etmek, suçun işlenmesini kolaylaştırmak için yardımda bulunmak söz konusudur. Daha da netleştirmek adına, uyuşturucu madde nakline yardım şekillerinin birkaç örneğine aşağıda yer verilmiştir.
● Uyuşturucu madde nakledilirken bir yerde bekleyip gözcülük yapmak, ● Uyuşturucu alıcısı ile satıcısını buluşturmak,
● Uyuşturucu maddeyi nakledecek şoförle satıcıyı tanıştırmak,
● Uyuşturucunun geldiğini alıcılara haber vermek
● Uyuşturucu taşınması için tır dorsesine gizli bölme yaptırmak
C. Yargıtay Kararları Işığında Nakil Suçu ve Nakle Yardım Karşılaştırması
İşbu kısımda, Yargıtay kararları ışığında nakil suçu ve nakle yardım kurumları incelenerek bazı kıstaslar elde edilecektir.
1. “Suç konusu uyuşturucu maddenin… plakalı araçla nakline ilişkin olarak başlangıçtan itibaren bir plan dahilinde birlikte hareket ettiklerinin ve sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu itibarla Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükmünün gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.” (Yargıtay, Ceza Genel Kurulu, K.2019/444),
– Ceza Genel Kurulu’nun bu kararından anlaşıldığı üzere başlangıçtan beri plan dahilinde birlikte hareket edilmesi bir ölçü olarak kabul edilmiş. Bu demek oluyor
4
ki önceden planlayarak, haberleşerek yapılan nakil işleminde iştirak ettiği kabul edilmiştir.
2. “Sanık …‘ın, sanık … alıcı rolündeki polis memurlarına uyuşturucu sattığı esnada olay yerine 5-6 metre mesafede bulunması, olay yerine …‘ın aracı ile gelinmesi, sanıkların olayın en başından itibaren birlikte hareket etmeleri karşısında, sanığın diğer sanık … ile birlikte iştirak halinde atılı suçu işlediği, böylece TCK’nın 37. maddesi kapsamında “fail” olduğu gözetilmeden, cezasından “suça yardım ettiği” gerekçesiyle aynı Kanun’un 39. maddesi uyarınca indirim yapılması, bozma nedenidir.”(Yargıtay 10. Ceza Dairesi
K.2017/1395)
– Yargıtay bu kararda da en başından itibaren birlikte hareket etme kıstasını uygulamış, bu kıstasa ilişkin olarak da olay yerine yakınlık (fiili hakimiyet) ve kullanılan aracın kime ait olduğu delillerine dayanmıştır.
3. “03/06/2011 tarihinde ise sanık … X tarafından diğer sanık …‘ten temin edilip hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan işlem yapılan ….’e verilen suç konusu esrarın sanık … Cento tarafından sanık …‘ten temin edilip Besni ilçesine getirilmesi esnasında yol güzergahını gözetleyerek yol üzerinde kolluk kuvvetlerinin bulunup bulunmadığını sanık … Cento’ya bildirmesi şeklindeki eyleminin sanık … Cento’nun suçuna yardım etmekten ibaret olduğu dikkate alınarak, sanık hakkında TCK’nın 39. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, bozma nedenidir.” (Yargıtay 10. Ceza Dairesi-K.2021/4717).
4. “Amca ve yeğen olan sanıkların, 23.375 kg. eroini aracının gizli bölmesinde taşıyan ve hakkındaki mahkûmiyet hükmünü temyiz etmeyen, (sanıkların kardeşi ve amcası olan) diğer sanığın aracına öncülük yapmak amacıyla … plaka sayılı araçla Van’dan itibaren aynı güzerğahı kullanarak Bursa’ya kadar eşlik etmeleri, yolda sürekli telefon görüşmeleri yaparak haberleşmeleri ve yol boyunca buluşmaları karşısında, sanıkların fikir ve eylem birliği içinde hareket ettiklerinin kabulüyle haklarında TCK’nun 37. maddesi yerine yardım etmeye
5
ilişkin TCK’nun 39. maddesi uygulanarak cezadan indirim yapılması, bozma nedenidir” (Yargıtay 20. Ceza Dairesi- K.2019/2644)
– Bu iki Yargıtay Kararının birlikte incelenmesi Yargıtay’ın bakış açısı hakkında daha net bir fikir oluşmasına yardımcı olacaktır. Buna göre iki olayda da kişiler yolun müsaitlik durumu hakkında bilgi vermek suretiyle nakil sırasında yardım etmiş gibi görünmekte ise de. Yargıtay’ın esas aldığı kriterin fikir ve eylem birliği içinde olmaları ve fiil üzerinde ortak bir hakimiyet sağlamaları olduğu anlaşılmaktadır. 2021/4717 sayılı kararda kişi bir yerde bekleyip gözetleyerek kolluk kuvveti olup olmadığını bildirmekte, 2019/2644 sayılı kararda ise birlikte hareket etme ve aynı yolu aynı anda gitme söz konusudur. Bu sebeple Yargıtay burada sanığı suçun faili olarak kabul etmiştir. Sadece gözetleyip bilgi vermenin söz konusu olduğu olayda ise fiil suça yardım etme olarak kabul edilmiş ve TCK’nin 39’uncu maddesinin 1’inci fıkrası gereği 1/2 oranında indirime gidilmesi gerektiğine karar verilmiştir.
5. “Olay tutanağı ile fiziki takip tutanakları içeriğine ve sanığın savunmasına göre; sanığın suç konusu kokainin ithal edilmesi eylemine iştirak ettiğine ilişkin kuşku sınırlarını aşan delil bulunmadığı, ancak hakkındaki mahkumiyet hükmü kesinleşen diğer sanık S..O..a … plakalı aracı Nusaybin’de teslim ettiği ve daha sonra bu araçla suç konusu uyuşturucu maddenin naklinin yapıldığı, bu suretle uyuşturucu maddenin nakline yardım ettiği anlaşıldığı halde, sanık hakkında TCK’nın 188. maddesinin 3 ve 4. fıkraları ile 39. maddesi uygulanarak mahkumiyet hükmü kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi…”(Yargıtay 10.Ceza Dairesi, K.2016/1289)
– Bu kararda görüldüğü üzere suçun işlenmesi için araç sağlayan kişinin, suça yardım eden olduğu nitelendirmesi yapılmıştır. Zira kişi burada ortak fiili hakimiyete sahip olmadığı gibi, başından itibaren birlikte hareket etmeleri de söz konusu değildir. Dolayısıyla, sadece uyuşturucu taşınacak aracı sağlamış olmanın, suça yardım sınırları içinde kaldığına hükmedilmiştir.
6
Ç. SONUÇ
Uyuşturucu madde nakli suçu ve nakle yardım suçlarını ayırt etmek için en önemli kıstaslardan birisi fiil üzerinde ortak hakimiyet kurulup kurulmamasıdır. Eğer faille birlikte ortak hakimiyet varsa, bu suçun kendisini oluşturur, kişi ortak fail olur, yardım eden olmaz. İkinci kıstas olarak ise Yargıtay Kararlarından anlaşıldığı üzere başlangıçtan itibaren planlayarak faille birlikte hareket etme dikkate alınmaktadır. Kişinin yardım eden olması için, TCK’nin 188’inci maddesinin 3’üncü fıkrasında sayılan fiillerin gerçekleştirmesine TCK’nin 39’uncu maddesinin 2’inci fıkrasında sayılan yollarla yardım etmesi gerekmektedir.